Yolculuğumuzun ilk günü saat 14.00 Ankara ve saat 22.00 İstanbul buluşma noktalarımızda sizleri karşılayacak ekibimiz ile birlikte otobüsümüze bavulların yerleştirilmesi ve son kontrollerin yapılmasının ardından otobüsümüz hareket ediyor ve gece İpsala Sınır Kapısı’na varıyoruz. Pasaport kontrollerinin yapılması, freeshop molası ve Yunan Sınır Kapısı vize kontrollerinin yapılması ile birlikte rotamızdaki ilk ülke Yunanistan’a giriş yapıyoruz. Henüz başlamadık!

Sabah saatlerinde Kavala’da verilen kahvaltı molasının ardından Selanik’e varış. Selanik’te görülecek yerler arasında ilk olarak Atatürk’ün Evi ve ardından şehrin sembolü olan Beyaz Kule var. Sonrasında kordonda bir yürüyüşün ardından Aristoteles Meydanı’na geçiyor ve burada serbest zaman veriliyor. Rotamızın ilk şehri Selanik’te Interbus yolculuğunuz esnasında otobüsteki diğer yolcularımızla kuracağınız dostlukların temellerini atacaksınız. Serbest zaman sonrasında buluşarak bir Osmanlı şehri olan Üsküp’e doğru hareket ediyoruz. Şehirden hareket ettikten sonra yarım saat içinde Makedon sınır kapısına varıyor ve sınır geçiş işlemlerinin ardından yaklaşık 2 saatlik yolculuk sonrası Üsküp şehrine varıyoruz. Vakit kaybetmeden otelimize yerleşiyor ve dinlenmemizin ardından Vardar Nehri’nin ikiye böldüğü Üsküp’te Eski ve Yeni şehri turlamaya başlıyoruz. Ama önce meşhur Üsküp Köftesi’ni tatmak için Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan tarihi Eski Köprü üzerinden geçerek Eski Şehir bölgesini ziyaret ediyoruz. Bu esnada ülkenin en büyük meydanını ve şehrin sembolü haline gelen Büyük İskender Heykeli’ni göreceksiniz. Üsküp, Türkçe bilen insanları ve mimari dokusuyla sizi kendi evinizde hissettirecek ! Gün bitmedi ! Gece eğlenmek isteyenler şehrin eğlence mekanlarına kolaylıkla ulaşabilirler. Dinlenmek isteyenler ise verilen serbest zaman sonrası konaklamak üzere şehir merkezinde yer alan otelimize geçebilir.

Otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından saat 10.30’da çıkışımızı yapıyor, Üsküp’e veda ederek Belgrad’a doğru hareket ediyoruz. Yaklaşık 450 km’lik bu yolculuk esnasında grubumuz daha da kaynaşmaya başlıyor ve yemyeşil Balkan coğrafyasında ilerliyoruz. Geçilen sınır kapısı ve verilen molaların ardından Belgrad’a varıyor ve birlikte Belgrad Kalesi’ni ziyaret ediyoruz. Tuna ve Sava Nehirlerinin birleştiği bu noktadan aynı zamanda güneşin batışını da izlemek ayrı bir keyifli. Buradan şehrin en ünlü caddesi olan Knez Mihailova Caddesi’ne ilerliyoruz. Bu caddede çeşitli sokak sanatçılarının canlı müzik ve sanat performansına eşlik edebilir ve caddenin devamında yer alan alışveriş ve yeme içme mekanlarıyla çevrelenmiş Cumhuriyet Meydanı’nda gününüzü değerlendirebilirsiniz. Akşamının ayrı güzel ve gece hayatının oldukça hareketli olduğu Belgrad’da, Sırp Mutfağı ile Balkan ezgilerinin buluştuğu Skadarlija Bölgesi güzel vakit geçirmek ve günü sonlandırmak için iyi bir seçim olacaktır. Verilen serbest zamanın ardından otobüsümüzde buluşuyor ve Orta Avrupa’nın en güzel şehirlerinden Budapeşte’ye hareket ediyoruz. Artık yavaş yavaş kendimizi Avrupa’da hissetme vakti!

Sabah saatlerinde sınır geçişi ve verilen kahvaltı molasının ardından artık Avrupa’da olduğunuzu hissettirecek bir şehre, Budapeşte’ye varıyoruz. Otelimize yerleşmeden önce şehri panoramik olarak görebileceğiniz Gellert Tepesi’ne geçiyoruz. Burada şehri ikiye ayıran muhteşem Tuna Nehri manzarası bizi karşılıyor. Ardından giriş yapmak üzere otelimize geçiyor ve dinlendikten sonra tekrar şehir merkezine geçiyoruz. Şehir merkezine yakın bir konumda bulunan meşhur Parlamento Binası’nı hep birlikte görüyor ve buradan merkeze geçerek yeme içme ve alışveriş için serbest zaman veriliyor. Serbest zamanın ardından hava kararmaya başlıyor ancak Budapeşte dünyanın en güzel ışıklandırılan şehirlerinden biri. Havanın kararmasıyla, şehrin atmosferi bir anda değişiyor ve hep birlikte Tuna Nehri’nde bir tekne turuna çıkıyoruz. Tekneden şehrin iki yakasındaki tarihi yapıları izlemek size unutulmaz anlar yaşatacak. Gellert Tepesi, Vaci Sokağı, Parlamento Binası, Zincir Köprü, Balıkçılar Tabyası şehirde görülecek yerler arasında. Tekne turu sonrası şehri bu sefer başka bir açıdan seyretmek üzere otobüsümüze biniyor ve Balıkçılar Tabyası’na geçiyoruz. Şehrin ışıklandırıldıktan sonra ne kadar büyüleyici olduğunu burada daha iyi anlayacaksınız. Ardından tekrar konaklayacağımız otelimize geçiyoruz. Bir hatırlatma; Budapeşte gece hayatı oldukça hareketli!

Budapeşte’deki otelimizde yapacağımız sabah kahvaltısının ardından saat 10.00’da Avrupa’nın en zengin şehirlerinden biri olan Viyana’ya hareket ediyoruz. Yaklaşık 3 saatlik bir yolculuğun ardından şehre varıyor ve şehri gezmeye başlıyoruz. Parlamento Binası, Rathaus, Tiyatro Binası, Hofburg İmparatorluk Sarayı, Graben Caddesi ve Veba Sütunu görüldükten sonra Viyana’nın kalbi sayılan şehrin merkezindeki Aziz Stefan Katedrali’ne varıyoruz. Burada serbest zamanımız başlıyor. Akşam saatlerinde otobüsümüzde buluşuyor ve huzur dolu küçük bir Avrupa kenti olan Bratislava’ya doğru hareket ediyoruz. Burada vereceğimiz serbest zaman sonrası Masal Şehir olarak adlandırılan Prag’a doğru hareket etmek üzere gece otobüsümüzde buluşuyor ve yola koyuluyoruz.

Sabah erken saatlerde Prag’a varıyor ve kahvaltımızı yaptıktan sonra vakit kaybetmeden şehri gezmeye başlıyoruz. Ulusal Müze, Prag Old Town, Tyn Kilisesi, Dancing House, Karl Köprüsü, Kafka Müzesi, John Lennon Duvarı, Prag Kalesi ve Aziz Vitus Katedrali görülecek yerler arasında. Vltava Nehri ve eski şehir bölgesi ile sizi kendisine aşık edecek bu şehirde öğleden sonra otelimize geçiyor ve dinlenmek için odalarımıza yerleşiyoruz. Akşam tekrar otobüsümüzle şehir merkezine geçiyor ve bu sefer geceye kadar serbest zaman veriliyor. Bohem havasıyla ortaçağ tadı veren Prag gece hayatı da oldukça hareketli. Dilerseniz şehrin en hareketli gece kulüplerinde eğlenebilirsiniz. Gece otele geçmek isteyenler için otobüsümüz buluşma noktasında bekleyecek. Konaklama otelde.

Prag’daki otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından saat 10.00’da Dresden’e hareket ediyoruz. Burası normalde Avrupa turları düzenleyen firmaların ekstra olarak sattığı bir şehir. Ancak Interbus ile bu şehire gitmek için ödeme yapmanıza gerek yok ! Yaklaşık 2.5 saatlik bir yolculuğun ardından şehre varıyor panoramik olarak şehri turluyoruz. Ardından otobüsümüzde buluşarak Berlin’e doğru hareket ediyoruz. Yine yaklaşık 2.5 saatlik bir yolculuğun ardından Berlin’e varıyor ve ilk olarak Berlin Duvarı’nı ziyaret ediyoruz. Ardından otobüsümüzle şehrin simgelerinden olan Brandenburg Kapısı’na geçiyoruz. Burayı da ziyaret ettikten sonra şehir merkezine, bir çok cafe ve alışveriş merkezinin bulunduğu Alexanderplatz’a geçiyoruz. Meşhur TV Kulesi ve Berlin Belediye Binası da bu bölgede görülecek yapılar arasında. Verilen serbest zamanın ardından gece Hollanda’ya hareket etmek üzere otobüsümüzde buluşuyor ve hareket ediyoruz.

Sabah saatlerinde Hollanda’nın yel değirmenleriyle ünlü Zaanse Schans bölgesine varıyor ve yapacağımız kahvaltı sonrası bölgeyi gezmeye başlıyoruz. Tahta ayakkabı atölyesi ve peynir üretim merkezi gibi yapıların da yer aldığı bu şirin bölgeye bayılacaksınız. Ardından yaklaşık yarım saatlik bir yolculuğun ardından otobüsümüzle Kuzey Denizi’ne açılan Hollanda’nın şirin kasabası Volendam’a geçeceğiz. Burası da Avrupa turu düzenleyen firmaların ekstra ücret alarak yolcularını götürdüğü bir yer ama şanslısınız. Bizim turlarımızda ekstra tur ücreti yok 🙂 Geleneksel kıyafetlerle fotograf çekinebileceğiniz, insanların huzur içinde yaşadığı bu kasaba deniz ürünleri konusunda da oldukça iyi ! Öğle saatlerinde buradan yine yaklaşık yarım saat uzaklıkta olan rotamızdaki en güzel şehirlerden biri olan Amsterdam’a geçiyoruz. Kanallardan oluşan bu özgürlükler şehrinde Amsterdam Centraal, Damrak Caddesi, Dam Meydanı, Nieuwe Kerk, Kraliyet Sarayı, Red Light District, Oude Kerk birlikte göreceğimiz yerler arasında. Ancak Amsterdam’da geceye kadar vaktiniz var ! Bisiklet yollarıyla örülü bu şehirde bisiklet kiralayarak çiçek pazarını, I AMSTERDAM yazısının ve Van Gogh Müzesi’nin yer aldığı bölgeye de uğrayabilirsiniz. Yürüyerek de şehirde görülmesi gereken her yere rahatlıkla ulaşabileceğiniz bu şehirde Madame Tussauds Müzesi gibi oldukça etkileyici müzeler mevcut. Amsterdam aslında anlatılmayacak bir şehir. Ne demek istediğimizi şehirde gezerken daha iyi anlayacaksınız ! Verilen serbest zamanımızın ardından gece otobüsümüzde buluşarak konaklama yapacağımız otelimize geçiyoruz.

Amsterdam’daki otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından saat 10.00’da çıkışımızı yapıyor ve yaklaşık 1 saatlik yolculuğumuzun ardından Hollanda’nın kübik evleriyle ünlü Rotterdam şehrine varıyoruz. Burası da ekstra ama ne demiştik sizden 1 Euro dahi gezdirdiğimiz ekstra şehirler için ücret almıyoruz. Burada vereceğimiz serbest zaman sonrası yaklaşık 3 saatlik bir yolculuk bizi Belçika’nın başkenti Brüksel’e ulaştırıyor. Çikolatalarıyla ünlü bu şehir aynı zamanda Avrupa’nın da başkenti sayılıyor. Resmi binaların ve boş sokakların arasından şehir merkezine girerken Brüksel’in sıkıcı bir şehir olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak yanılıyorsunuz ! Çünkü sizi şehirdeki tüm insanların bir arada bulunduğu eski şehir bölgesine götürüyoruz. Otobüsümüzden indikten sonra sizi etkileyecek tarihi bir manzara sizi bekliyor. Böyle bir şehrin ortasında böyle bir alan nasıl olur? diyeceğiniz bu bölge sizi kendisine hayran bırakacak. Burada vereceğimiz serbest zaman sonrası Brüksel gezimiz bitmiyor ve otobüsümüzde buluşarak şehrin simgesi sayılan Atomium’un olduğu alana geçiyoruz. Burada da verilen zaman sonrası dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan Paris’e geçiyoruz. Galiba biraz yorulduk. O zaman direkt Paris’te konaklama yapacağımız otelimize geçiyor ve güzelce dinleniyoruz. Yarın gün boyu Paris’teyiz !

Sabah otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından saat 10.00’da çıkışımızı yapıyor ve dünyanın en çok ziyaret edilen şehirlerinden biri olan Paris’i gezmek için yola koyuluyoruz. Dünya’nın en iyi müzelerinden biri olan Louvre Müzesi, Concorde Meydanı, Şanzelize Bulvarı, Zafer Takı ve Eyfel Kulesi görülecek yerler arasında ! Eyfel Kulesi’nin orada serbest zamanımız başlıyor ve gün boyu bu şehrin keyfini çıkarıyorsunuz. Gece otobüsümüzde buluşuyor ve bir çok tur firmasının bile henüz bilmediği vergi cenneti Andorra’ya doğru hareket ediyoruz !

Sabah saatlerinde verilen kahvaltı molamızın ardından yolculuğumuz devam ediyor ve rotamızdaki en dağlık bölgeye yavaş yavaş girmiş oluyoruz. Yolculuk esnasında göreceğiniz manzara sizi büyüleyecek. Öğle saatlerinde saat, parfüm, hediyelik eşya ve içkinin son derece ucuz olduğu Andorra Prensliği’nin başkenti Andorra la Vella’ya varıyoruz. Burayı bir alışveriş durağı olarak görebilirsiniz. Yol boyunca sizi karşılayan manzara ve ucuz alışveriş mekanları dışında gezilecek pek bir şeyin olmadığı Andorra la Vella sizi oldukça şaşırtacak. Eğer Türkiye’den bir yakınınız size bir şey sipariş verdiyse ya da hediyelik güzel bir şeyler almak istiyorsanız burası aradığınız yer ! Verilen serbest zaman sonrası Güney’e doğru inmeye devam ediyor ve yaklaşık 3 saatlik bir yolculuğun ardından İspanya’nın en güzel şehri Barselona’ya varıyoruz. Vakit kaybetmeden dinlenmek için otelimize geçiyor ve girişimizi yapıyoruz. Yarın gün boyu Barselona’dayız !

Sabah otelimizde yapacağımız kahvaltı sonrası 10.00’da otel çıkışımızı yaparak Barselona’yı gezmeye başlıyoruz. Şehir merkezine geçmeden önce otobüsümüzle şehrin simgesi sayılan ünlü mimar Gaudi’nin eseri La Sagrada Familia’yı ziyaret ediyoruz. Buradan yine otobüsümüzle dünyanın en ünlü stadlarından olan Nou Camp’ı ziyaret ediyoruz. Bitmedi ! Yine otobüsümüze atlıyor bu sefer tepesinde Katalan Ulusal Sanat Müzesi’nin tüm ihtişamıyla bizi beklediği Montjuic’e geçiyoruz. Buradan yine otobüsümüze atlayıp artık şehir merkezine La Rambla’ya geçebiliriz. Burası şehrin en kalabalık bölgesi. Müzeler, restaurantlar, cafeler, barlar, mağazalar hepsi burada. Oldukça özgün ve ucuz şeyler bulabileceğiniz Gotik Mahallesi, Gaudi’nin diğer eserleri Casa Mila ve Casa Battlo’yu da görebileceğiniz bu bölgede serbest zamanımız başlıyor. Mayolarımızı yanımıza aldıysak Barselona’nın en ünlü plajı Barceloneta’ya da geçebilirsiniz. Şanslısınız çünkü bu turda Barselona, Cannes ve Nice şehirlerinde rahatlıkla denize girebilirsiniz ! Gece otobüsümüzde buluşuyor ve rotamız üzerindeki Cote D’Azur adı verilen Fransa’nın Güney sahillerine doğru yolculuğumuz başlıyor.

Bugün ilk durağımız hepimizin ünlü film festivalinden adını duyduğumuz Fransa’nın Cannes şehri. Sabah verilen kahvaltı molamızın ardından şehre varıyor ve vakit kaybetmeden her yıl dünyaca ünlü starları ağırlayan Cannes Film Festivali’nin yapıldığı binanın olduğu yere geçiyoruz. Burada şansınız varsa siz de kırmızı halının önünde fotoğraf çektirebilirsiniz ! Ardından yüzme için serbest zamanımız başlıyor ve tekrardan otobüsümüzde buluşarak yaklaşık yarım saatlik bir yolculuğun ardından Nice şehrine varıyoruz. Burası Cannes’a göre biraz daha turistik. Size verilen serbest zamanda ister sahilde güneşlenip denizin tadını çıkarabilir isterseniz şehir merkezinde gezinebilirsiniz. Serbest zaman sonrası tekrar otobüsümüzde buluşuyor ve yine yarım saatlik yolculuk sonrası dünyanın en zengin ülkelerinden biri Monaco’ya hareket ediyoruz. Bugün mesefeler çok kısa ! Monaco Prensliği’nin başkenti olan Monte Carlo sizi biraz kötü hissettirebilir. Çünkü dünyanın en zengin insanları burada vakit geçirmeyi seviyor. Lüks arabalar, yatlar ve şık giyimli insanların arasından geçerek Monte Carlo’nun en ünlü kumarhanesine uğramamak olmaz tabi. Turistler için ziyarete açık olan şehrin sembolü bu kumarhane sizi adeta büyüleyecek ! Sizleri Monaco’da konaklatmak isterdik ama burası öyle bir yer ki şöyle anlatalım iyi bir otelin geceliği tur ücretimiz kadar 🙂 Neyse gönlümüz zengin olsun diyor ve asıl zenginliğin seyahat etmek olduğunu anladıysanız gece yola koyularak İtalya’nın en güzel şehirlerinden Pisa ve Floransa’yı görmek üzere hareket ediyoruz.

Sabah vereceğimiz kahvaltı molasının ardından saatimiz 10.00’u gösterdiğinde dünyaca meşhur eğik Pisa Kulesi’ni görmek için İtalya’nın Pisa kentine varıyoruz. Burası oldukça küçük bir yer. Aslında Pisa Kulesi’nin olduğu alan dışında pek bir şey yok diyebiliriz ama İtalya’ya gelmişken bu meşhur kuleyi görmemek olmaz ! Mucizeler Meydanı adı verilen bölgede Pisa Katedrali, katedralin muhteşem vaftizhanesi ve yaratıcı pozlar vereceğiniz eğik Pisa Kulesi sizi bekliyor olacak. Burada verilen serbest zamanda meydanın etrafındaki alışveriş stantlarından hediyelik eşya alabilirsiniz. Fiyatlar oldukça uygun. Öğleye doğru bu küçük kente veda ediyor ve yaklaşık 1 saatlik yolculuğumuz sonrası İtalya’nın en güzel şehirlerinden Floransa’ya varıyoruz. Rönesansın doğduğu bu şehir sizi büyüleyecek ! Akşama doğru otobüsümüzde buluşarak Roma’ya doğru hareket ediyoruz. Biraz yorulduk galiba ! Yaklaşık 3 saatlik bir yolculuğun ardından konaklayacağımız otelimize geçiyoruz. Yarın gün boyu Roma’dayız !

Tarihin en görkemli şehirlerinden biri olan Roma turumuza otelimizde yapacağımız kahvaltı sonrası başlıyoruz. Bu şehir adeta bir açık hava müzesi ! Her sokağı tarih kokan bu harika şehirde rehberiniz size nerede ne yemeniz konusunda oldukça güzel tavsiyelerde bulunacak ama önce Kolezyum, Vittorio Emanuel 2 Abidesi, Venedik Meydanı, Aşk Çeşmesi, İspanyol Merdivenleri’ni göreceğiz. Buradan hepbirlikte dünyanın en küçük ülkesi olan Roma şehrinin içinde yer alan Vatikan’a geçiyoruz. 60 bin kapasiteli Aziz Petrus Bazilikası sizi burada en etkileyecek yapı olabilir. Ancak Vatikan Müzesi’ni de unutmamak gerekir. Burada size verilen serbest zaman sonrası günün geriye kalan diğer yarısında Roma’yı dilediğinizce gezebilirsiniz. Durun bir dakika ! Roma dondurması yemeyi unutmayın. Pantheon civarı ve Navona Meydanı bunun için harika bir bölge. Serbest zaman bittiğinde gece Venedik’e hareket etmek üzere otobüsümüzde buluşuyoruz.

Sabah vereceğimiz kahvaltı molamızın ardından kanallar şehri Venedik’e varıyoruz. Bu şehir dünyanın en romantik şehirlerinden biri sayılsa da her türden ziyaretçiyi etkilemeyi başarıyor. Araç trafiğine kapalı sokakları, kanalları ve tarihi atmosferiyle bu şehirde gondol turu yapmak ayrı bir keyif veriyor insana. Venedik’i baştan başa gezdikten sonra konaklama yapmak üzere otobüsümüzde buluşuyor ve Lübyana’daki otelimize giriş yapıyor ve huzur dolu bu şehri gezmeye başlıyoruz. Slovenya’nın başkenti Lübyana, az insan, çok huzur mottosunu bizzat yaşayan bir şehir. Serbest zaman sonrası tekrar otelimize geçiyoruz.

Otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından dünyanın en güzel göllerinden biri olan Bled Gölü’nü görmek için yola koyuluyoruz. Bu göl öyle güzel, öyle huzur verici ki ayrılmak istemeyeceksiniz. Temizliğinden dolayı dibini görebildiğiniz bu doğa harikası gölde yüzebileceğinizi de unutmayın! Serbest zaman sonrası otobüsümüzde buluşarak Zagreb’e doğru yola koyuluyoruz. Yaklaşık 3 saatlik bir yolculuğun ardından Hırvatistan’ın başkenti Zagreb bizi karşılıyor. Burada vereceğimiz serbest zaman sonrası gece otobüsümüzde buluşarak rotamızdaki son şehir Sofya’ya hareket ediyoruz.

Sabah saatlerinde Bulgaristan’ın başkenti Sofya’dayız. Otobüsümüzü şehrin sembolü sayılan devasa Alexandr Nevsky Katedrali’nin önüne parkediyor ve şehri turlamaya başlıyoruz. Bu şehirde mekanlar oldukça ucuz. Size verilen serbest zaman sonrası ülkemize dönmek için otobüsümüzde buluşma ve hareket. Yolculuğumuzun son günü akşamüstü İstanbul’a varıyor ve İstanbul’da inecek katılımcılarımızla vedalaşıyoruz. Otobüsümüz Ankara’ya hareket ediyor ve Ankara’da inecek yolcularımızla vedalaşarak, bir daha yapacağınız hiç bir yolculuğun böyle olmayacağı ve kurulan dostlukların unutulmayacağı bilinciyle Interbus Büyük Avrupa turumuzu tamamlıyoruz. Tebrikler, artık siz de bu ailenin bir parçasısınız ! Okuduğunuz bir kitap ya da izlediğiniz bir filmde geleceğiz aklınıza daha sonra. Tur boyunca yaşadığınız bir çok anı canlanacak gözünüzde ve bizi anacaksınız. Tam o anda bir sözü hatırlayacaksınız; Kuş ölür, sen uçuşu hatırla !